Geçen Aralık ayında Wallmart’ın Migros’u satın almak üzere görüşmelere başladığı haberleri perakende sektörünü hareketlendirmişti. Financial Times’da çıkan bir haberde Wallmart’ın adım atmaya çalıştığı Türkiye perakende sektörünün bir analizi yapıldı.
Zorlu koşullar
Haberde, Türkiye perakende sektörünün 70 milyar dolarlık satış hacmi ile iştah açıcı olduğu belirtilirken bununla birlikte sektörün kendine has bazı zorlu koşulları olduğu aktarıldı. Dünyanın en yüksek benzin fiyatlarının Türkiye’de olmasının, büyük şehirlerdeki trafik probleminin ve geleneksel olarak her gün taze ürün satın alma alışkanlığının tüketicileri kendilerine yakın mesafelerdeki yerel zincirlere ve bakkallara yönlendirdiği belirtildi.
Unilever’in Türkiye ile birlikte 35 farklı ülkedeki başı olan İzzet Karaca, indirim mağazalarının büyüdüğünü ve yerel zincirlerin güçlendiğini söyledi. Karaca yerel zincirlerin artık hangi ürünlerin, raflardaki nereye koymaları gerektiğini öğrendiklerini belirtti.
Gıda satışının yarısı bakkallarda
Bununla birlikte Türkiye pazarındaki yabancı süpermarketleri geleneksel ve güçlü bir rakibi daha bulunuyor. Komşuluk bağlarıyla tüketicilerle ilişkilerin koparmayan bakkalların pazar payı yavaş yavaş düşse de halen gıda satışının yarısı onların elinde bulunuyor.
İndirim mağazaları rekabeti kızıştırdı
Son yıllarda sektördeki rekabeti kızıştıran etkenlerden biri de indirim mağazaları oldu. BİM, 2010 yıllında Migros’u ciro bakımından geçerek birinciliğe yükseldi.
