HATİPOĞLU’DAN KAMUOYUNA AÇIKLAMA

 iddiaları ve benzer olaylar hakkında açıklamalarda bulundu. Hatipoğlu, 17 Aralık’ta Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun yaşandığını söyledi. Kişilerin masumiyet karinesi ve soruşturmanın gizliliğinin önemli olduğunu belirten Hatipoğlu, belge, resim, tapelerle ortaya konulan iddiaların büyük bir yolsuzluk ve rüşvet çarkını ortaya çıkardığını, ancak 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun hükümet tarafından müdahale edilerek kapatılmaya çalışıldığını söyledi. Özellikle yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu örtmek amacıyla hükümet, devletin temel kurumları üzerinde olağanüstü dönemlerde bile görünmedik şekilde icraatlar gerçekleştirmektedir. Öncelikle Başbakan, rüşvet ve yolsuzluğu örtmek ve kendini mağdur edebiyatının yine bir parçası haline getirmek için, tek bir somut delil olmadan  “paralel yapı” iddialarını ortaya atmıştır. Daha sonra hiçbir delil ortaya koymadan hayal dünyalarında oluşturdukları “paralel yapıyı” bahane ederek; ikiyüze yakın savcı ve hâkimin yerini değiştirdiler. Özellikle yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını başlatan savcı ve hâkimler ile emniyet mensupları başta olmak üzere yüzlerce savcı, hâkim ve binlerce emniyet mensubu görevinden alınmıştır. Suç işleyen herkese kanunları uygulayan devlet memurlarını, kendi rüşvet ve yolsuzluklarını örtmek amacıyla baskı yapmaları ve hatta onları “paralel yapı” adı altında zan altında bırakacak acımasız eleştirilerde bulunmaktadırlar. Hatta bunu daha ileri götürerek, gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında büyük hizmetler veren bir yapıyı bile millet nezdinde karalamaya ve mahkûm etmeye çalışmaları çok manidardır. Hatipoğlu, hükümetin savcı, hâkim, polis, öğretmen gibi devlet memurlarının yerleri ve kadroları ile uğraşacağına, asıl kendi tesis ettiği, oluşturduğu ve farklı gündemler oluşturarak saklamaya çalıştığı “paralel yapı”lara dikkat çekti. İlk oluşturulan paralel yapı ile çözüm süreci adı altında KCK ve PKK’lılar serbest bırakıldı. Binlerce şehidimizin kanı yerde kaldı. Bu sayede AKP hükümeti terörün ve teröristin hem meşrulaşmasına hem de siyasallaşmasına katkı sağlayarak,  birlik ve beraberliğimizden birer birer tuğla kopartılmasına yardım etmektedir.  Bu devlet, bu millet, bu toprak ve bu bayrak için dökülen şehit kanları hala sıcaklığını korumaktadır. Şehitlerin ve şehit ailelerinin gözyaşları dinmeden teröristlerle masaya oturup pazarlık edenlerdir “paralel yapı” içinde olanlar. Ayrıca oluşturulan diğer bir “paralel yapı” ile devletin içi sistemli bir şekilde rüşvet ve yolsuzlukla boşaltılmaktadır.  Buna engel olacak bütün devlet memurları bir şekilde karalanarak görevlerinden el çektirilmekte, tayin edilmekte veya çıkarılan kanunlarla kadrolarından mahrum bırakılarak, yargının, emniyetin, eğitim camiasının siyasallaşmasının zemini hazırlanmaktadır.

Yüce Türk Milletinin bunları asla unutmayacağını, devletine, toprağına, bayrağına, değerlerine sahip çıkacağını ve sandıkta buna mutlaka gereken cevabı vereceğini söyledi.