Ziyaret ettiğimiz yerlerde teveccüh güzeldi. Lakin seçimi kazanmak için bütün bunlar yetmiyor. Çünkü İnsanların pek çoğu hak merkezli değil, güç nerdeyse orda olduğu için birçok yönden kaybettiği halde, yanlışta ısrar etmektedirler. Merhum Erbakan Hocamız’ın bir konuşmasındaki ifadesiyle “Adamın Beş litrelik kanının Dört buçuk litresini emmişler 3-4 damlasını ağzına damlatıyor, Neymiş; yardım yapıyorlarmış”. Kaybettikleri Dört buçuk litreyi hesap etmiyor, güya yardım diye aldıkları 3-4 damlayı hak-bayram sanıyorlar.
İNSANLAR; “İmam-Hatipler açıldı. Başörtüsü yasağı kalktı” şeklindeki güzel gelişmelerle kendilerini kandırıyorlar. İmam-Hatipler’deki müfredatı kimin belirlediğini insanımız bilmiyor. Bilmedikleri gibi müfredatta Batıl dinlerle İslam eşit şekilde yer alarak din tercihini çoçuğa bırakıldığını insanımızın haberi yok. Başörtüsü yasağı fiiliyatta kalktı güzel bir gelişme, bütün bunlar bizim Saadet Partisinin çalışmalarıyla dürtüklemesiyle oldu. Bu konuda acı çekenler başörtüsü yasağını kaldıracak olan Saadet Partisine yönelince Başörtüsü yasağını kaldırdılar. Ama gerekli kanuni düzenlemeleri yapmadılar. Bazılarına göre ahlaki tahribat olmuş, zina suç olmaktan çıkmış, domuz kasaplık et statüsüne getirilmiş insanımızın derdi tasası değil. Hatta, faiz dünya gerçeği demiş hiç derdi tasası değil…
Meşhur Balkon konuşması; seçimde aldığı oy neticesindeki cesaretle yapıldı. O cesareti verenler, ticari deha olduğu söylenen yanındaki oğlunu da bir nevi aklamış oldular. Oy vermekle mahkeme edilmesine gerek yok demiş oldular. İkinci bir husus ise; o meşhur balkon konuşmasında, yanında eski bakanlardan biri vardı. İşte O bakan, Kur’an da ki ayetle dalga geçti. Bakara suresine haşa “Makara” suresi dedi.
Kısaca; Oy vermek, onay vermek demektir. Bunlara… onay vermiş olundu.
Sıkıntıların bir bölümünden ve toplumun hastalıklarının bir kısmından bahsettik. Böyle bir toplum yapısından ve komplolarla dolu seçime girmiş olduk. İşimiz gerçekten çok zordu. Saadet Partisinden bir saniye bile bahsetmeyen Yandaş ve Candaş Ulusal medya vardı ve Türkiye’nin en iyi çalışan partisine karşı perdeleme ve karartma yaptılar. Biz görevimizi yaptık biz Seferden sorumluyduk, Zaferi takdir edecek olan Cenab-ı Haktır. Karaman’da Belediye Başkan Adayları’na karşı değil Başbakan, Bakanlar ve Milletvekillerine karşı bir mücadele sonunda böyle bir sonuç aldık. Bize oy veren, destek veren ve gönlünü açan hemşehrilerimize biz de gönülden teşekkür ediyoruz. Bizler SAADET kazanınca adalet kazansın, hakkaniyet kazansın, iyilik kazansın, dürüstlük kazansın ve KARAMAN kazansın diye çabaladık. Ama sonuçta haklı olan değil de güçlü olan kazandı. Bundan sonra beklentimiz Hemşehrilerimiz “ kendim ettim kendim buldum” türküsünü çok söylemezler umuduyla vatana millete hayırlar getirmesini temenni ediyoruz” ifadesinde bulundu.
