nlamıyla sağlanması, din ve vicdan hürriyetinin en geniş şekilde yaşanabilmesi için birçok etkinlik
düzenledik, bu yönde taraf olduk. Savunduğumuz değer ve ilkelere yönelik dayatmaların da her
zaman karşısında durduk.
Bu anlamda, son olarak 30 Kasım 2012’de TBMM önünde bir eylem
Bu anlamda, son olarak 30 Kasım 2012’de TBMM önünde bir eylem
yaparak kamu görevlilerinin kılık kıyafet özgürlüğünü elde etmelerine yönelik, başörtüsüne özgürlük
eylemi gerçekleştirdik.
Eğitim-Bir-Sen de, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü 81 ilde basın
Eğitim-Bir-Sen de, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü 81 ilde basın
açıklamaları ve 2 Ocak 2013’te yeni yılın ilk mesai gününde iş yerlerine serbest kıyafetle giderek sivil
itaatsizlikle devam ettirmiştir.
Bunu müteakip 650 bin üyesiyle kamu çalışanlarının en büyük
Bunu müteakip 650 bin üyesiyle kamu çalışanlarının en büyük
konfederasyonu olan Memur-Sen bu noktada kamuoyunu da eylemlilik sürecine dahil edecek şekilde,
Başbakanlığa sunulmak üzere ‘Kamuda Kılık-Kıyafet Özgürlüğü İçin 10 milyon İmza’ toplama kararı
almıştır.
Saç, sakal, bıyık, favori ve tırnak uzunluğu ile ilgilenen, kadınlara başı açık olmayı dayatan, kazağın
yakasıyla, pantolonun kumaşıyla, ayakkabının topuk boyuyla ilgilenen 1982 model darbe dönemi
kalıntısı kılık-kıyafet yönetmeliğinin değişmesini istiyoruz.
Anayasa referandumunda kadınlara
Anayasa referandumunda kadınlara
ayrıcalık hakkını onaylayan milletimiz bilsin ki; kamuda kadınlar kategorize edilmekte ve kadınlar arası
ayrımcılık uygulanmaktadır.
Ülkenin hür ve eşit bütün yurttaşları aynı hakları kullanamamakta, kadın kadın eşitsizliğine neden olunmakta
özellikle inancı gereği başörtüsü takan kamu çalışanlarına zorla başları açtırılmakta ve bu uygulamayla bizzat
devlet tarafından kadına psikolojik şiddet uygulanmaktadır.
Ülkenin hür ve eşit bütün yurttaşları aynı hakları kullanamamakta, kadın kadın eşitsizliğine neden olunmakta
özellikle inancı gereği başörtüsü takan kamu çalışanlarına zorla başları açtırılmakta ve bu uygulamayla bizzat
devlet tarafından kadına psikolojik şiddet uygulanmaktadır.
Anayasada ve herhangi bir kanunda olmayan, 1982 tarihli darbe döneminin iklimini yansıtan Kamu
Kurum ve Kuruluşlarında Çalışanların Kılık ve Kıyafet Yönetmeliği marifetiyle ihdas edilen yasak ve
sınırlamalar daha fazla gecikmeden tedavülden kaldırılmalıdır.
Bu konuda ödenmiş bedeller unutulmadan, yeni bedellerin ödenmemesi için bu düzenleme en kısa zamanda yapılmalıdır.
Bu konuda ödenmiş bedeller unutulmadan, yeni bedellerin ödenmemesi için bu düzenleme en kısa zamanda yapılmalıdır.
Memur-Sen camiası olarak geçmişten bu güne her fırsatta dile getirdiğimiz, sayısız eylem yaptığımız çalışma hayatında
başörtüsü yasağının kalkması talebimizi de içeren ve 30 günde toplayacağımız, irade beyanı niteliğindeki imzaları hayata geçirilmek üzere Başbakanlık’a sunulmak üzere bu günden itibaren kampanyamızı başlatıyoruz.
İmzaların Başbakanlık’a verilmesinden sonra başta konuya ilgi ve destekleri için Cumhurbaşkanlığı olmak üzere
TBMM ve siyasi partilere de bilgi verilecektir.
Bunun yanı sıra, kampanyamıza toplumsal duyarlılığı olan sivil toplum örgütleriyle, kurum ve kuruluşları imza kampanyamıza destek olmaya çağırıyoruz. Ülke genelinde tüm kamu çalışanlarını kapsayacak imza kampanyamız, konfederasyonumuza bağlı 11 sendika, şube başkanlıkları, il, ilçe ve işyeri temsilcilikleri tarafından stantlar açılacak yürütülecek.
İmza kampanyamız konuyla ilgili yapılacak sempozyum, panel, konferans, afiş ve benzeri çalışmalarla gündemde tutulacaktır.
Şubelerimizde toplanacak imzalar daha sonra konfederasyonumuza aktarılacak ve tüm genel başkan ve genel merkez
yöneticilerimizin katılımıyla Başbakanlığa teslim edilecektir.
Memur-Sen İl Başkanı Özdemir açıklamasında kılık-kıyafet yasağı sebebiyle bir çok bedelin ödendiği, yeni bedellerin ödenmemesi için yasağın kalkmasını isterken, Karaman'da toplumsal duyarlılığı olan sivil toplum örgütleriyle, kurum ve kuruluşlara da imza kampanyasına destek olma çağrısı yaptı.
