Proje yürütücülüğünü Kamil Özdağ Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Abdullah Kaya’nın yaptığı “Gaziantep Yöresinde Yetişen Makromantarların Belirlenmesi” başlıklı projede Gaziantep’te doğal olarak yetişen makromantarlar tespit edilerek yöredeki makromantar biyoçeşitliliğini açığa çıkarılması amaçlanıyor. Projeleri sayesinde Türkiye’nin makromantarlarının veritabanı çalışmalarına katkı sağlayacaklarını söyleyen Doç. Dr. Abdullah Kaya “Proje ile yüksek lisans öğrencilerinin burslu olarak istihdamı ve ülkemizin biyoçeşitliliği üzerinde çalışan bilim insanlarına yenilerinin katılımı gerçekleşecektir.” diye konuştu.
Kamil Özdağ Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Sönmezoğlu’nun “Bazı Makarnalık Buğday İleri Islah Hatlarının Markör Destekli Kalite Islahı” başlıklı projesi ile üniversite, sanayi sektörüne katkı sunmuş olacak. Projenin amacını “Protein kalitesi iyileştirilen bazı ileri makarnalık buğday geri melez ıslah hatlarının lipoksijenaz enzim aktivitelerinin düşürülmesi, protein oranlarının artırılması ve mikro besin elementi içeriklerinin yükseltilmesi” şeklinde tanımlayan Özlem Sönmezoğlu projesini şu şekilde değerlendirdi: ”Proje sonunda geliştirilecek yeni çeşit adayları, makarna sanayimizin ihtiyacı olan kaliteli buğdayların üretimine ve böylece makarnalık buğday üretimi yapan çiftçilerimizin ekonomik olarak daha iyi olanaklara kavuşmasına olumlu etkilerde bulunulacaktır. Ayrıca bu proje ile üniversitemizin mevcut imkanları etkin bir şekilde kullanılarak genç bilim insanlarına modern teknikler öğretilmiş ve yeni araştırma ufukları açılmış olacaktır.”
Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Sönmezoğlu’nun “Sol-Jel Yöntemiyle CIGST (CuInGaSeTe) Yarıiletken İnce Filmlerinin Büyütülmesi, Karakterizasyonu ve Güneş Pili Uygulamalarının İncelenmesi” adlı projesi de TÜBİTAK tarafından desteklenen projeler arasında yer aldı. Sönmezoğlu projenin amacının; ince film teknolojisinde en çok kullanılan malzemelerden CIGST (CuInGaSeTe) yarıiletken ince filmlerin ilk defa araştırma grupları tarafından vakum ve yüksek sıcaklık gerektirmeyen sol-jel yöntemiyle büyütülerek, CIGST yarıiletken ince film esaslı heteroeklem güneş pilleri üretilmesi olduğunu söyledi.
Sönmezoğlu; gerçekleştirdikleri projenin başarılı olması durumunda temiz ve ucuz enerji elde edilmesinin Türkiye için önemli bir katma değer sağlayacağına dikkati çekti. “Projemiz, ülkemizin rekabetçilik düzeyinin ve cazibesinin artırılması ile doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması gibi temel konularda da önemlidir. Proje, uluslararası güneş pilleri teknolojisi alanında ülkemizin öncü konuma gelmesine katkı sağlayacak niteliktedir.” diye konuştu.
Kamil Özdağ Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Aytaç Kocabaş tarafından yürütülen “Aspergillus terreus ksilanolitik sisteminin batık ve katı kültürde tepki yüzey metodolojisi ile üretim koşullarının optimizasyonu, bu kültürlerde hücre dışı proteinlerinin karşılaştırmalı proteomik analizi ve ksilanazın kristalizasyonu” başlıklı proje, TÜBİTAK tarafından kabul edilen diğer bir çalışma. Yrd. Doç. Dr. Aytaç Kocabaş, projenin içeriğini şöyle açıkladı: “Projemiz bir küfün, bitkilerin dış çeperini parçalamak için ürettiği enzimlerin hem doğal ortamlarını hem de endüstriyel üretim koşullarını simüle edecek iki farklı ortamda üretilmesi ve bu ortamlardan elde edilen protein profillerinin karşılaştırılmasını kapsıyor.”
Üç yıl içinde tamamlanması öngörülen projeler kapsamında TÜBİTAK tarafından yüksek lisans ve doktora öğrencilerine de burs sağlanacak. KMÜ’lü akademisyenlerin yürütücülüğünü üstlendiği projeler ile hem genç araştırmacılar desteklenmiş olacak hem de üniversite bünyesindeki bilimsel yayınların sayısı artacak.
KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen projelerin TÜBİTAK tarafından kabul edilmesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada; KMÜ’nün girişimci ve yenilikçi bir üniversite olabilme sürecinde bu tarz bilimsel çalışmaların önemli olduğunu söyledi. Gökmen; Karaman’ın özellikle gıda sanayindeki gelişmişliğinin üniversite bünyesinde yapılacak yenilikçi projelerle desteklenmesinin büyük faydalar sağlayacağını belirtti ve sözlerini şöyle noktaladı: “Üniversitemiz yeni kurulmuş bir üniversitenin karşılaştığı bir takım eksiklikleri yaşamasına rağmen, bilimsel alt yapı zenginliği sayesinde büyük aşamalar kaydetmektedir. Bilimsel çalışmaların sonuçlarının hem bölge hem de ülke ekonomisine katkıları büyük olacaktır.”
