Gelecek nesillerin milli ve manevi değerlerle donatılmış olarak yetişmesinde, olgunlaşmasında, fikir ve kanaat sahibi olmalarında hayati bir rolü olan öğretmenlerimizin, aziz milletimizin varlığı açısından taşıdığı önem hiçbir şeyle kıyaslanamayacaktır.Hiçbir maddi değerle ölçülemeyecek kadar saygın bir meslek olan öğretmenlik emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, öğreten ve öğrenen arasında güven ve sevgi ilişkisine dayanan, gücünü güvenden ve sevgiden alan kutsal bir meslektir.
Eğitim ve öğretim bir ülkenin geleceği için temel şarttır. Örnek davranışlarıyla bilgi pınarlarından içirdikleri öğrencilerinin zihniyet ve kişiliğinin oluşmasını temin eden bu güzide mesleğin mensuplarını gözümüz gibi sakınmamız gerekmektedir.Türk milletinin gelecekte tarihe iz bırakabilmesi ancak çocuklarımıza ve gençlerimize iyi bir eğitim hizmeti sunmakla mümkün olabilecektir. Bu yüzden; eğitimin temel unsuru ve uygulayıcısı olan öğretmenlerimizin içinde bulunduğu sorunlar giderilmeden, itibarları korunmadan ve beklentileri karşılanmadan verimli ve faydalı bir eğitimin sağlanabilmesi mümkün değildir.Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; yüksek idealleri kafasında taşıyan, belirlediği kutlu hedeflere,ülkülere ulaşmak için çok mücadele veren bir yönetim anlayışının her şeyden önce; geleceğin mimarı öğretmenlerini memnun ve mutlu etmesi şarttır,elzemdir.
Geleceğimizin teminatı olan saygıdeğer öğretmenlerimize yönelik tüm olumsuzlukların bir an önce giderilmesi ülkemizin geleceği için çok önemlidir. Çünkü eğitime gereken önemi vermeyen milletlerin kalkınması hiçbir alanda mümkün değildir. Bir ülkenin gelişip, kalkınması, öğretmenlerinin çalışmasına, bilgi, birikim ve bilimsel çalışmalara, verdiği değer ve önceliğe bağlıdır. Ülkeleri güçlü kılan eğitimdir. Eğitim sisteminin mükemmeliyetidir. Ancak eğitim sorunlarını çözen ülkeler, kültür, sanat, bilim, teknoloji ve ekonomik alanda kalkınmış ve ilerlemiş ülkelerdir. Ne yazık kison yıllarda ülkemizde eğitim yap-boz oyununa ve deneme tahtasına dönüştürülmüştür. Sorunları tespit, teşhis ve çözme yerine adeta sorun üretme merkezi haline getirilmiştir. Türk Milli Eğitimi tarihinde hiç bu kadar keşmekeş manzaraya şahit olmamıştır. Öğretmene, üniversiteye ve veliye danışılmadan, ülke gerçekleri göz önüne alınmadan yapılan ve yapılacak hiçbir uygulama asla başarılı olamayacaktır. Kesintisiz 8 yıl nasıl fiyasko ile sonlandıysa 4+4+4’te aynı hüsranla neticelenecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmeye çalışan fedakâr öğretmenlerimizin, tüm eğitim çalışanlarımızın “Öğretmenler Gününü” kutluyor; sağlık huzur ve başarı dolu nice yıllar diliyorum.
Başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimizi sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz.”
Ziya HOTAMIŞLI
Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı
