Türk ve İslâm âleminin önderi olan Türk Milleti maddi yokluklara rağmen yedi düvelle savaşarak Türk İstiklâl savaşını yapmış ve Türk Milletinin yenilmezliğini cihana göstermiş, ispat etmiştir. Bu ispat aslında ilk de değildir. Binlerce yıllık tarihi, bunun gibi pek çok örneklerle doludur. Çünkü ezelden beridir hür doğmuş, hür yaşamıştır. Çünkü zincirleri kabul etmeyen bozkurt, bendini çiğneyip aşan kükremiş sel misali esareti kabul etmemiş, Türk milletinin önünde kimse duramamıştır.
Batının çelik zırhlı duvarına iman dolu göğsünü germiş, toprağın her zerresi şühedanın kanı ile şereflenmiştir. Neticede maddi yokluklar içinde ama manevi güçleri ile bu mücadele verilmiştir.
Türk İstiklâl harbi sonrası yapılan tarihin yazılması gerekmektedir. Bizi biz yapan mukaddes değerlerimizin, yapılan mücadelelerin ne uğruna yapıldığının yazılması gerekmektedir.
Türk İstiklâl Harbini anlatan pek çok şiir içerisinde Mehmet Akif’in, “Kahraman Irkına” yazdığı şiir, bunu en iyi anlatan şiir olmuştur.
Çünkü İstiklâli hak eden; Hakka tapan Türk Milletidir.
Türk milleti, bastığı yeri unutmadığı, atasını incitmediği takdirde Cenab-ı Hak, ma’bedine namahrem elini değdirmeyecek, ezanları susmayacak, bayrağı inmeyecektir.
Anayasadan Türk yerine başka kelimeler bulmaya çabalayıp uluyanlar, tarihi yapanları yok sayıp, garbın âfâkına teslim olanlar, yeniden bir tarih yaptırmaya, yeniden bir İstiklâl Marşı yazdırmaya razılar demektir.
