11 Mayıs 2024, Cumartesi

Son dakika Karaman haberleri

Hocalı Katliamı’nı Unutmayalım!

Hocalı Katliamı’nı Unutmayalım!

 Bugün 26 Şubat Hocalı Katliamı’nın yıldönümü… Ne olmuştu Hocalı’da? Yatıp kalkıp ‘Ermeni soykırımı’ diyenler hatırlamakta zorlanabilir ama biz unutursak ayıp… Ayıptan da öte; tarihe, ecdadımıza, geleceğimize ihanet…

 

Bundan tam 21 yıl önceydi… 1992 yılının 25 Şubat’ını 26 Şubat’ına bağlayan gece… Ermeni güçleri Hocalı kasabasının önce giriş çıkışını kapattı. Ardından 83′ü çocuk, 106′sı kadın ve 70′den fazlası yaşlı olmak üzere 613 Azeri’yi katletti. Aynı katliamda 487 kişi de ağır yaralandı. 1275 kişi rehin alındı ve 150 kişi de kayboldu. Yapılan incelemede cesetlerin bir çocuğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görüldü. Hunharca katledilenlerin arasında hamile kadınlar da vardı… İşte onlardan birinin insanı dehşete düşüren katlediliş öyküsü:

 

HAMİLE KADININ KARNINI KASATURA İLE YARDILAR

 

Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni askeri yazı tura atıyordu. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars’ta, Ağrı’da, Van’da Erzurum’da da ataları oynamıştı. Onlardan duymuşlardı.

 

Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı…

 

Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya attı:

 

-Akçik, manç?.. (Kız mı, oğlan mı?)

 

-Akçik… (Kız)

 

Bu cevap üzerine ‘oğlan’ diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı. Kan bürülü gözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi.

 

-Tun şahetsar, ınger… (Sen kazandın, yoldaş)

 

-Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana… (Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?)

 

-Mayrigı bedge gişdatsine. (Annesi besleyecek elbette)

 

Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı:

 

-Mayrig yerahayin zizdur. (Çocuğa meme ver) Aynı dakikalarda Hocalı’nın başka bir semtinde tek kale futbol maçı hazırlığı vardı.

 

BİR ÖÇ ALMA EYLEMİYDİ…

 

Eski ASALA eylemcilerinden Monte Melkonyan, Hocalı’ya yakın bölgede Ermeni askeri birliklere komutanlık yapmış ve katliamdan bir gün sonra Hocalı çevresinde gördüklerini günlüğünde anlatmıştır.

 

Melkonyan’ın olümünden sonra, Markar Melkonyan kardeşinin günlüğünü Benim Kadeşimin Yolu (My Brother’s Road) adıyla ABD’de yayınladı. İşte o günlükten kahredici satırlar:

 

Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı’nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudakı açılışa doğru sıkıştırmışlar.

 

26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağın doğu yüksekliklerine ulaşmış ve aşağıdakı Azeri kenti olan Ağdam’a doğru inmeye başlamışlar. Burdaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada “Onlar sürekli ateş ediyorlardı” diye konuşmuştu. Arabo’nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkarakak bıçaklamaya başlamışlar. Şu anda yalnız kuru çimenden esen rüzgarın sesi ıslık çalıyordu, ve ceset kokusunu uçurması için bu rüzgar henüz erkendi.

 

Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğilerek “Disiplin yok” diye fısıldadı. O bu günün önemini anlıyordu: Bu gün Sumgayıt Pogromunun dördüncü yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi.

yukarı çık