Derneğimiz Karaman’da üniversite okuyan gençlerin gelişen ve hızla değişen dünya standartlarına entegre olmalarını sağlarken; gençlerin milli, ahlaki, manevi değerlerini bilen koruyan ve yücelten gençler yetiştirmektir.
Bu bağlam da bakıldığı zaman Karaman da üniversiteli gençler adına ve üniversiteli gençler için kurulan tek dernek olunca dershanelerin kapatılması hususuna üniversiteli gençler olarak kayıtsız kalamazdık. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini emanet alacak olan biz gençler elbette ki bizden sonra bayrağı devralacak nesillerin geleceğinden endişe duymaktayız.Herkes çok iyi biliyor ki maalesef ülkemizde Milli Eğitim Sistemi bir türlü oturtulamamıştır. Yıllarca gençlik sürekli sistem değişmesinin sıkıntısını çekerken okullarda tamamlayamadığı eksikliği dershaneler aracılığıyla tamamlamaya çalışmıştır. Nitekim dershanelerin gerekliliğini bir kez daha merkezi sınav sistemiyle açık ve net bir şekilde görüyoruz. Öğrenciler okullarda yetiştiremedikleri müfredat konularını dershaneler yardımıyla tamamlıyorlar. Hal böyle iken Milli Eğitim’in dershanelere hava gibi su gibi ihtiyacı varken; dershaneleri kapatmak hiçbir aklıselimin kabul edeceği bir tutum olamaz. Bu, Milli Eğitim Kurumları’na baktığımızda ortaya çıkan tablodur. Bir de madalyonun diğer yüzü vardır ki o da üniversitelerdir.
Yasayı hazırlayan müsteşar, bürokrat veya bakan herkim olursa olsun üniversitelerde anket çalışmalara yaptırtmadığı gayet açık ve net ortadadır. Çünkü bugün Türkiye’nin en iyi devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilerin bile %90-95 i en az bir yıl dershanelerde hazırlanarak üniversite kazanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Meclis Başkanımızın da dediği gibi dershaneleri gerektiren sebepler ortadan kaldırılmadıkça dershaneleri kapatmak mantıken kabul edilebilir bir tutum değildir.
Burada bir diğer konu ise dershanelerin özel okullara çevrilmesi konusudur ki bu da tamamen olası imkanların dışında kalmaktadır. Çünkü yapılan anketler ve istatistiki çalışmalar gösteriyor ki; zaten mevcut özel okulların çoğu öğrenci sıkıntısı çekmektedir. “Özel okula gidemeyen fakir ailelerin çocuğu ne olacak?” diye sorduğumuzda ise devlet fakir çocukları okutacak bununla da öğünecek deniliyor. Fakat çocuğun rencide olacağı arkadaşları tarafından fakir diye alaya alınacağı dışlanacağı kimsenin umurunda olmuyor.
Bütün bunlar gösteriyor ki bu ülkenin gençlerinin eğitimine bunca yıldır emeği geçen dershanelerin kapatılması bu ülkenin geleceğinin önünün kesilmesidir. Neticede dershanelerin eğitimin önünde bir engel olmadığı; Türk Milli Eğitimi’ne destek veren, açıklarını kapatan, okullardaki birçok eksikliğin tamamlandığı bir urum olduğu açık ve net bir şekilde ortadadır.
Ricamız Sayın Başbakanımızın ve Milli Eğitim Bakanımızın dershaneler hakkında düzenleme kararı alırken dershanelerden gelmiş biz üniversite gençliğinin sesine kulak vermeleridir.
Sadet CONA
KARAMAN AKADEMİK GENÇLİK DERNEĞİ
Yön. Kur.Başkanı
